top of page

"Trajik bir hata!"

Gazze'deki soykırım son hızıyla devam ederken geçen hafta bölgeden bir haber daha geldi. İsrail, geçen sene Ekim ayından beri devam eden "namertlikler silsilesi"ne bir halkayı daha utanmadan ekledi ve parlamentoda konuşan Netanyahu, yaşananı "trajik bir hata" olarak tanımladı.


Neyden bahsettiğimi anlamışsınızdır herhalde. İsrail, geçen hafta Pazar günü Refah'ta sivillerin kaldığı bir kampı vurdu. Bunun üzerine "Dünya milletlerinin barışı için" kurulmuş olan Birleşmiş Milletler'den açıklama gecikmedi.


"Refah'ta 45 kişinin öldürüldüğü saldırı 'hata' denilerek savuşturulamaz."


Eee, netice?


Dünya kamuoyu İsrail'i kınadı, daha ne olsun.


İnsanların ölümüne sebep olan bir hadiseye "trajik bir hata" diyerek akıllarımızla dalga geçen Binyamin Netanyahu, konuşmasına şu şekilde devam etmiş. “Her hedefe ulaşılmadan savaşı sona erdirme niyetinde değilim"


Bu insanlık dramını daha ne kadar öteye götürebilir, orası meçhul.


Yaşananlar enteresan, asırlar boyunca her memleketten sürülen Yahudilere sahip çıkan Türkler de Müslümandı. Şimdi yerinden yurdundan etmek istediği Arap da Müslüman.


Dini bir kenara bırak, bir insanın vicdanı yaşananları nasıl kabul edebilir ki? Hele bu insan daha önceden büyük acılar çekmiş bir millete mensup ise...


Varşova Gettosu


Bu, eminim İkinci Dünya Harbi tarihini az çok bilen pek çok kişinin âşina olduğu bir hadisedir.


1939 senesi sonbaharı başlarında Naziler Polonya'yı işgal etmişlerdi. Naziler, önce Polonya'da yaşayan Yahudilere evlerinin kapı, pencerelerini Yahudiliğin sembolü olan "Davud yıldızı" ile işaretlemelerini ve on yaşından büyük her Yahudi'nin beyaz kolluk takmasını emrettiler. Ayrıca salgın hastalığa sebep olabileceği gerekçesiyle toplu ibadet etmeleri de yasaklanmıştı.


Hitler, Polonya Valiliğine kendisi gibi bir ruh hastası olan Hans Frank adında bir herifi getirmişti. Hans Frank, Polonya'nın işgalinden tam bir sene sonra başkent Varşova'da bir getto kurdu.


Varşova'da belirlenen üç mahallenin etrafı yüksek duvarlar ve dikenli tellerle çevrildi. Yahudiler, bu getto içerisinde yaşamaya mecbur tutuluyordu. Her geçen gün gettonun nüfusu artıyor, içeride kıtlık ve salgın hastalık gibi sıkıntılar baş gösteriyordu. Nazilere göre zaten hiç bir halta yaramayan bu Yahudiler, bir de salgın hastalığa sebep oluyordu.


Hans Frank, gettodaki Yahudilerden kurtulmaya karar verdi. Belirli zamanlarda, Polonya'nın doğusuna götürülmek bahanesiyle SS birlikleri nezaretinde gettodan çıkarılan Yahudiler gaz odalarına götürülüyordu. Zaman zaman ise getto SS birlikleri tarafından topa tutuluyordu.


18 Ocak 1943’te Varşova’da kalan son Yahudiler’i de gaz odalarına götürmek üzere gettoya giren SS birlikleri beklemedikleri bir direnişle karşılaştılar ve bu direniş üç ay boyunca devam etti. Naziler gettoya tekrar hakim oldukları 28 Nisan tarihinde 56 bin Polonyalı Yahudi’yi öldürmüşlerdi!


İşte Yahudi milleti mazide böyle acılar yaşamışlardı. Şimdi ise o acıyı başka milletlere yaşatıyorlar!


Bize savaşın biran evvel nihâyet bulması için dua etmekten başka ne düşer...


Varşova Gettosu'ndan bir kare...

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page